Hakka Suresi Arapça okunuşu
![Hakka Suresi - Arapça ve Türkçe Okunuşu 1 1 27](https://dinbilgisi.net/wp-content/uploads/2024/01/1-27.png)
![Hakka Suresi - Arapça ve Türkçe Okunuşu 2 2 27](https://dinbilgisi.net/wp-content/uploads/2024/01/2-27.png)
![Hakka Suresi - Arapça ve Türkçe Okunuşu 3 3 12](https://dinbilgisi.net/wp-content/uploads/2024/01/3-12.png)
Hakka Suresi Arapça Dinle
Hakka Suresi Türkçe Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
- Elhakkatu.
- Melhakkatu.
- Ve ma edrake melhakkatu.
- Kezzebet semudu ve ‘adun bilkari’ati.
- Feemma semudu feuhliku bittağıyeti.
- Ve emma ‘adun feuhliku birıyhın sarsarin ‘atiyetin.
- Sahhareha ‘aleyhim seb’a leyalin ve semaniyete eyyamin husumen feterelkavme fiyha sar’a keennehum a’cazu nahlin haviyetin.
- Fehel tera hehum min bakıyetin.
- Ve cae fir’avnu ve men kablehu velmu’tefikatu bilhatıeti.
- Fe’asav resule rabbihim feehazehum ahzeten rabiyeten.
- İnna lemma tağalmau hamelnakum fiylcariyeti.
- Linec’aleha lekum tezkireten ve te’ıyeha uzunun va’ıyetun.
- Feiza nufiha fiysuri nefhatun vahıdetun.
- Ve humiletil’ardu velcibalu fedukketa dekketen vahıdeten.
- Feyevmeizin veka’atilvakı’atu.
- Venşakkatissema’u fehiye yevmeizin vahiyetun.
- Velmeleku ‘ala ercaiha ve yahmilu ‘arşe rabbike fevkahum yevmeizin semaniyetun.
- Yevmeizin tu’radune la tahfa minkum hafiyetun.
- Feemma men utiye kitabehu bi yemiynihi feyekulu haumu’krau kitabiyeh.
- İnniy zanentu enniy mulakın hısabiyeh.
- Fehuve fiy ‘ıyşetin radıyetin.
- Fiy cennetin ‘aliyetin.
- Kutufuha daniyetun.
- Kulu veşrebu heniyen bima esleftum fiyl’eyyamilhaliyeti.
- Ve emma men utiye kitabehu bişimalihi feyekulu ya leyteniy lem ute kitabiyeh.
- Ve lem edri ma hısabiyeh.
- Ya leyteha kanetilkadıyete.
- Ma ağna ‘anniy maliyeh.
- Heleke ‘anniy sultaniyeh.
- Huzuhu feğulluhu .
- Summel cehıyme salluhu.
- Summe fiy silsi letin zer’uha seb’une zira’an feslukuhu.
- İnnehu kane la yu’minu billahil’a zıymi.
- Ve la yehuddu ‘ala ta’amil miskiyni.
- Feleyse lehulyevme hahuna hamiymun.
- Ve la ta’amun illa min ğısliynin.
- La ye’kuluhu illelhatıune.
- Fela uksimu bima tubsırune.
- Ve ma la tubsırune.
- İnnehu lekavlu resulin keriymin.
- Ve ma huve bikavli şa’ırin kaliylen ma tu’minune.
- Ve la bilkavli kahinin kaliylen ma tezekkerune.
- Tenziylun min rabbil’alemiyne.
- Velev tekavvele ‘aleyna ba’dal’ekaviyli.
- Leehazna minhu bilyemiyni.
- Summe lekata’na minhulvetiyne.
- Fema minkum min ehadin ‘anhu haciziyne.
- Ve innehu letezkiretun lilmuttekıyne.
- Ve inna lena’lemu enne minkum mukezzibiyne.
- Ve innehu lehasretun ‘alelkafiriyne.
- Ve innehu lehakkulyakıyni.
- Fesebbih bismi rabbikel’azıymi.
Hakka Suresi Türkçe Dinle
Hakka Suresi’nin Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
- Kesin gerçekleşecek olan.
- Nedir o kesin gerçekleşecek olan?
- Kesin gerçekleşecek olan kıyâmeti sen nereden bileceksin?
- Semûd ve Âd kavimleri, başlarına çarpacak o ânî ve dehşetli felâketi yalanladılar.
- Semûd kavmi o korkunç, haddi aşkın ses ve sarsıntıyla yok olup gitti.
- Âd kavmi ise azgın, uğultulu ve pek şiddetli bir kasırga ile imha edildi.
- Allah o kasırgayı üzerlerine yedi gece sekiz gün kesintisiz olarak musallat etti. Öyle ki, orada olsaydın o kavmi, içi boş hurma kütükleri gibi yerlere serilmiş görürdün.
- Şimdi sen onlardan arda kalan bir kimse görebiliyor musun?
- Firavun, ondan önceki daha pek çok topluluk ve Lût kavminin yaşadığı altüst edilip yerin dibine geçirilen şehirlerin halkları da hep o affedilmez şirk günahını işlediler.
- Üstelik Rablerinin elçisine karşı geldiler; Allah da onları şiddetli bir azapla yakalayıverdi.
- Nûh tûfanında sular coşup taştığında sizin varlığınıza sebep olan atalarınızı sular üzerinde akıp giden gemide biz taşıdık.
- Bunu size bir ibret ve öğüt yapalım; dinlemeye açık kulaklar da onu iyice dinleyip bellesin diye.
- Artık sûra şiddetli bir üfleyişle üflendiğinde,
- Yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp, birbirine tek çarpışla çarpılarak paramparça edildiğinde,
- İşte o gün olacak olur; kaçınılması ve engellenmesi mümkün olmayan kıyâmet kopar.
- Gök yarılıp parçalanır; artık o gün pek zayıf ve çürük hâle gelir.
- Melekler de göğün etrafında bulunurlar. Rabbinin arşını o gün, başlarının üstünde sekiz melek yüklenir.
- O gün yargılanmak üzere Allah’ın huzuruna sunulursunuz; amellerinizden ve sırlarınızdan hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz!
- Amel defteri sağ tarafından verilen kişi sevinerek şöyle der: “Alın, okuyun kitabımı!”
- “Zâten ben, bir gün hesâba çekileceğime kesin olarak inanmıştım.”
- Artık o hoşnut olacağı bir hayat içindedir.
- Çok yüce, pek muhteşem bir cennettedir.
- Salkım salkım meyveleri eliyle koparabileceği mesafededir.
- “Geçmiş günlerinizde yaptığınız güzel amellere karşılık âfiyetle yiyin, için.”
- Kitabı sol tarafından verilen ise şöyle der: “Keşke bana kitabım hiç verilmeseydi!”
- “Keşke hesâbımın ne olduğunu öğrenmeseydim!”
- “Ah, keşke ölüm her şeyi bitirmiş olsaydı!”
- “Malım bana hiçbir fayda vermedi!”
- “Bütün gücüm, saltanatım yok olup gitti!”
- Zebânîlere denir ki: “Tutun onu, bağlayın, kelepçeleyin!”
- “Sonra da onu, yanıp kavrulması için kızgın alevli cehenneme sallayın!”
- “Ardından da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincire vurun!”
- Çünkü o, sonsuz büyüklük sahibi Allah’a inanmazdı.
- Yoksulu doyurmaya önayak olmazdı.
- Bugün burada onu koruyacak candan bir dostu yoktur.
- Cehennemliklerin yaralarından akan irinden başka bir yiyeceği de.
- Onu da ancak küfür ve şirk gibi en büyük günahları işleyenler yer.
- Yok, yok! Yemin ederim gördüğünüz her şeye,
- Ve göremediğiniz her şeye ki:
- Bu Kur’an, çok şerefli bir elçinin getirdiği sözdür.
- O, bir şâir sözü değildir. Fakat ne de az inanıyorsunuz?
- O, bir kâhin sözü de değildir. Fakat ne de az düşünüp ders alıyorsunuz?
- O, Âlemlerin Rabbinden bölüm bölüm inmekte olan bir kitaptır.
- Eğer o Peygamber, bizim adımıza bir takım sözler uydursaydı,
- Elbette onu kıskıvrak yakalar,
- Sonra da onun can damarını koparırdık!
- İçinizde hiç kimse de buna mâni olamazdı.
- Şüphesiz bu Kur’an, Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakınanlar için bir öğüttür.
- İçinizde onu yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz.
- Ama o, kâfirler için acı bir pişmanlık sebebi olacaktır.
- Çünkü o, hakkında hiçbir şüphe olmayan kesin gerçeğin tâ kendisidir.
- Öyleyse sen de sonsuz büyüklük sahibi Rabbinin ismini her türlü kusurdan ve ortaktan pak ve temiz tut!