1. Anasayfa
  2. KURAN-I KERİM

Beled Suresi – Arapça ve Türkçe Okunuşu

Beled Suresi – Arapça ve Türkçe Okunuşu
0

Beled Suresi Arapça okunuşu​

Beled Suresi Arapça Dinle

Beled Suresi Türkçe Okunuşu

Bismillâhirrahmânirrahîm.

  1. La uksimü bilhazelbeledi.
  2. Ve ente hıllün bihazelbeledi.
  3. Ve validin ve ma velede.
  4. Lekad halaknel’insane fiy kebedin.
  5. Eyahsebü en lenyakdire ‘aleyhi ehadün.
  6. Yekulü ehlektü malen lübeden.
  7. Eyahsebü en lem yerehu ehadün.
  8. Elem nec’al lehu ‘ayneyni.
  9. Ve lisanen ve şefeteyni.
  10. Ve hedeynahünnecdeyni.
  11. Felaktehamel’akabete.
  12. Ve ma edrake mel’akabetü.
  13. Fekkü rekabetin.
  14. Ev ıt’amün fiyyevmin ziy mesğabetin.
  15. Yetiymen za makrebetin.
  16. Ev miskiynen za metrebetin.
  17. Sümme kane minelleziyne amenu ve tevasav bissabri ve tevasav bilmerhameti.
  18. Ol,eke ashabülmeymene.
  19. Velleziyne keferu biayatina hüm ashabülmeş’emeti.
  20. ‘Aleyhim narün mü’sadetün.

Beled Suresi Türkçe Dinle

Beled Suresi’nin Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

  1. Yemin ederim bu beldeye.
  2. Ki, Rasûlüm sen bu beldede yaşamaktasın.
  3. Yine yemin ederim babaya ve çocuğuna ki:
  4. Biz insanı dünya ve âhirette karşılaşacağı pek çok zorluk içinde yarattık.
  5. Yoksa o, kendisine hiç kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
  6. İslâm’a düşmanlık yolunda övünerek: “Yığın yığın servet tükettim” diyor.
  7. Yoksa, kendisini kimsenin görmediğini mi sanıyor?
  8. Biz ona vermedik mi iki göz?
  9. Bir dil ve iki dudak?
  10. Biz ona hayır ve şer iki yolu da gösterdik.
  11. Fakat insan, sarp yokuşu aşmak için bir gayrete soyunmadı.
  12. Sen o sarp yokuşun ne olduğunu bilir misin?
  13. Bir köleyi veya esiri hürriyetine kavuşturmaktır.
  14. Yahut bir salgın açlık gününde yemek yedirmektir;
  15. Ya bir akraba olan yetîme,
  16. Veya toprağa uzanıp kalmış, hiçbir şeyi olmayan yoksula.
  17. Bir de iman etmek ve birbirlerine sabır ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.
  18. Böyle yapanlar, amel defterleri sağlarından verilecek olan uğurlu ve mutlu kimselerdir.
  19. Âyetlerimizi inkâr edenlere gelince, onlar da amel defterleri sollarından verilecek olan uğursuz ve bedbaht kimselerdir.
  20. Onların cezası ise kapıları üzerlerine sımsıkı kapatılmış olan bir ateşte yanmak olacaktır.
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir