1. Anasayfa
  2. DİNİ BİLGİLER

Boşandıktan sonra çocukların bakım hakkı kime aittir?

Boşandıktan sonra çocukların bakım hakkı kime aittir? Diyanet açıklıyor.

Boşandıktan sonra çocukların bakım hakkı kime aittir?
Boşandıktan sonra çocukların bakım hakkı kime aittir
0

Boşandıktan sonra çocukların bakım hakkı kime aittir?

Çocuğun doğumdan itibaren beslenmesini, bakım ve temizliğini belli bir süreye kadar en iyi bir biçimde annesi yerine getireceğinden bakım hakkı öncelikle anneye tanınmıştır. Annenin şefkat, merhamet ve bu işlere dönük fıtri becerisinin bulunması da bunu gerektirmektedir (İbn Hazm, el-Muhalla, 10/143; Merğinani, el-Hidaye, 2/283; İbn Kudame, el-Muğni, 8/237; Şirbini, Muğni’l-muhtac, 5/192-193).

Bir kadın Hz. Peygamber’e (s.a.s.) gelerek, “Ey Allah’ın Elçisi! Şu benim oğlumdur. Karnım ona yuva, göğsüm pınar, kucağım da sıcak bir kundak oldu. Şimdi ise babası beni boşadı ve çocuğu benden çekip almak istiyor.” diye şikayette bulununca Resul-i Ekrem; “Başkası ile evlenmediğin sürece onun üzerinde önce sen hak sahibisin.” (Ebu Davud, Talak, 35 [2276]) buyurmuştur.

Hz. Ebu Bekir de (r.a.) eşinden ayrılan bir babaya; “Annesinin okşaması, kucağına alması ve kokusu, çocuk açısından senin yanında kalmasından daha hayırlıdır. Sonra çocuk büyüyünce seçimini yapar.” (Abdürrezzak, el-Musannef, 7/154 [12601]) demiştir.

Çocuğun bakım ve terbiyesi sorumluluğu kendisine verilen kişinin akıllı, ergin, bu işi yapabilecek güçte ve çocuğu hayat, sağlık ve ahlaki bakımlarından koruma konusunda güvenilir olması gerekir.

Hem kadın hem erkekte aranan bu ortak nitelikler yanında sadece kadında ve sadece erkekte aranan başka şartlar da vardır. Erkeğin Müslüman olması, bakacağı çocuk kız ise ona mahrem olması; kadının çocuğa yabancı yani mahrem olmayan biriyle evli olmaması bu tür özel şartlardandır (Sahnun, el-Müdevvene, 2/258 vd.; Şirbini, Muğni’l-muhtac, 5/192-193; Şevkani, Neylü’l-evtar, 6/388-393 vd.; Bilmen, Kamus, 2/432).

Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesinin süresi (hidane) çocuğun buna olan ihtiyacı ile orantılıdır. Hukukçular bu süreyi çocuğun kendi başına yemek yiyip giyinebileceği yaşa ulaşmasını ölçü alarak belirlemişlerdir. Dolayısıyla bu süre erkek çocukta yedi-dokuz; kız çocukta dokuz-on bir yaşlarında sona erer.

Malikilere göre bu müddet, erkek çocukta ergenlik çağına, kız çocukta ise evlenmesine kadar uzamaktadır (Sahnun, el-Müdevvene, 2/258-259).

Süre sona erince çocuğun sorumluluğu, hukukçuların çoğunluğuna göre babaya intikal ederken; Şafii ve Hanbeliler kararın çocuk tarafından verileceğini, anne-babasından hangisini seçerse onun yanında kalacağını söylemişlerdir (İbn Kudame, el-Muğni, 8/239; Şirbini, Muğni’l-muhtac, 5/198). Hz. Peygamber’in (s.a.s.), anne-babası boşanmış bir erkek çocuğu, onlardan hangisini seçeceği konusunda muhayyer bırakması (Ebu Davud, Talak, 35 [2276-2277]; Tirmizi, Ahkam, 21 [1357]) ve Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) yukarıda naklettiğimiz sözü, bu son görüşü teyit etmektedir.

Kaynak : Diyanet

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir