1. Anasayfa
  2. KURAN-I KERİM

Saffat Suresi – Arapça ve Türkçe Okunuşu

Saffat Suresi – Arapça ve Türkçe Okunuşu
Saffat Suresi Arapça ve Türkçe Okunuşu
0

Saffat Suresi Arapça okunuşu​

Saffat Suresi Arapça Dinle

Saffat Suresi Türkçe Okunuşu​

Bismillâhirrahmânirrahîm.

  1. Ves saffati saffa.
  2. Fez zacirati zecra.
  3. Fet taliyati zikra.
  4. İnne ilahekum le vahıd.
  5. Rabbus semavati vel ardı ve ma beynehuma ve rabbul meşarık.
  6. İnna zeyyennes semaed dunya bi ziynetinil kevakib.
  7. Ve hıfzan min kulli şeytanin marid.
  8. La yessemmeune ilel meleil a’la ve yukzefune minkulli canib.
  9. Duhuran ve lehum azabun vasib.
  10. İlla men hatıfel hatfete fe etbeahu şihabun sakib.
  11. Festeftihim e hum eşeddu halkan em men halakna, inna halaknahum min tinin lazib.
  12. Bel acibte ve yesharun.
  13. Ve iza zukkiru la yezkurun.
  14. Ve iza raev ayeten yesteshırun.
  15. Ve kalu in haza illa sihrun mubin.
  16. E iza mitna ve kunna turaben ve izamen e inna le meb’usun.
  17. E ve abaunel evvelun.
  18. Kul neam ve entum dahırun.
  19. Fe innema hiye zecretun vahıdetun fe iza hum yenzurun.
  20. Ve kalu ya veylena haza yevmud din.
  21. Haza yevmul faslillezi kuntum bihi tukezzibun.
  22. Uhşurullezine zalemu ve ezvacehum ve ma kanu ya’budun.
  23. Min dunillahi fehduhum ila sıratıl cahim.
  24. Vakıfuhum innehum mes’ulun.
  25. Ma lekum la tenasarun.
  26. Bel humul yevme musteslimun.
  27. Ve akbele ba’duhum ala ba’dın yetesaelun.
  28. Kalu innekum kuntum te’tunena anil yemin.
  29. Kalu bel lem tekunu mu’minin.
  30. Ve ma kane lena aleykum min sultan, bel kuntum kavmen tagin.
  31. Fe hakka aleyna kavlu rabbina inna le zaıkun.
  32. Fe agveynakum inna kunna gavin.
  33. Fe innehum yevme izin fil azabi muşterikun.
  34. İnna kezalike nef’alu bil mucrimin.
  35. İnnehum kanu iza kile lehum la ilahe illallahu yestekbirun.
  36. Ve yekulune e inna le tariku alihetina li şairin mecnun.
  37. Bel cae bil hakkı ve saddakal murselin.
  38. İnnekum le zaikul azabil elim.
  39. Ve ma tuczevne illa ma kuntum ta’melun.
  40. İlla ibadallahil muhlesin.
  41. Ulaike lehum rizkun ma’lum.
  42. Fevakih, ve hum mukremun.
  43. Fi cennatin naim.
  44. Ala sururin mutekabilin.
  45. Yutafu aleyhim bi ke’sin min main.
  46. Beydae lezzetin liş şaribin.
  47. La fiha gavlun ve la hum anha yunzefun.
  48. Ve indehum kasıratut tarfı in.
  49. Ke enne hunne beydun meknun.
  50. Fe akbele ba’duhum ala ba’dın yetesaelun.
  51. Kale kailun minhum inni kane li karin.
  52. Yekulu e inneke le minel musaddikin.
  53. E iza mitna ve kunna turaben ve izamen e inna le medinun.
  54. Kale hel entum muttaliun.
  55. Fettalea fe reahu fi sevail cahim.
  56. Kale tallahi in kidte le turdin.
  57. Ve lev la ni’metu rabbi le kuntu minel muhdarin.
  58. E fe ma nahnu bi meyyitin.
  59. İlla mevtetenel ula ve ma nahnu bi muazzebin.
  60. İnne haza le huvel fevzul azim.
  61. Li misli haza fel ya’melil amilun.
  62. E zalike hayrun nuzulen em şeceretuz zakkum.
  63. İnna cealnaha fitneten liz zalimin.
  64. İnneha şeceretun tahrucu fi aslil cahim.
  65. Tal’uha ke ennehu ruusuş şeyatin.
  66. Fe innehum le akilune minha fe maliune min hel butun.
  67. Summe inne lehum aleyha le şevben min hamim.
  68. Summe inne merciahum le ilel cahim.
  69. İnnehum elfev abaehum dalline.
  70. Fe hum ala asarihim yuhreun.
  71. Ve lekad dalle kablehum ekserul evvelin.
  72. Ve lekad erselna fi him munzirin.
  73. Fanzur keyfe kane akibetul munzerin.
  74. İlla ibadallahil muhlasin.
  75. Ve lekad nadana nuhun fe le ni’mel mucibun.
  76. Ve necceynahu ve ehlehu minel kerbil azim.
  77. Ve cealna zurriyyetehu humul bakin.
  78. Ve terekna aleyhi fil ahirin.
  79. Selamun ala nuhın fil alemin.
  80. İnna kezalike neczil muhsinin.
  81. İnnehu min ibadinel mu’minin.
  82. Summe agraknel aharin.
  83. Ve inne min şiatihi le ibrahim.
  84. İz cae rabbehu bi kalbin selim.
  85. İz kale li ebihi ve kavmihi maza ta’budun.
  86. E ifken aliheten dunallahi turidun.
  87. Fe ma zannukum bi rabbil alemin.
  88. Fe nazara nazraten fin nucum.
  89. Fe kale inni sakim.
  90. Fe tevellev anhu mudbirin.
  91. Feraga ila alihetihim fe kale e la te’kulun.
  92. Ma lekum la tentıkun.
  93. Feraga aleyhim darben bil yemin.
  94. Fe akbelu ileyhi yeziffun.
  95. Kale e ta’budune ma tenhıtun.
  96. Vallahu halakakum ve ma ta’melun.
  97. Kalubnu lehu bunyanen fe elkuhu fil cahim.
  98. Fe eradu bihi keyden fe cealna humul esfelin.
  99. Ve kale inni zahibun ila rabbi seyehdin.
  100. Rabbi heb li mines salihin.
  101. Fe beşşernahu bi gulamin halim.
  102. Fe lemma belega meahus sa’ye kale ya buneyye inni era fil menami enni ezbehuke fanzur maza tera, kale ya ebetif’al ma tu’meru seteciduni inşaallahu mines sabirin.
  103. Fe lemma eslema ve tellehu lil cebin.
  104. Ve nadeynahu en ya ibrahim.
  105. Kad saddakter ru’ya, inna kezalike neczil muhsinin.
  106. İnne haza le huvel belaul mubin.
  107. Ve fedeynahu bi zibhın azim.
  108. Ve terekna aleyhi fil ahirin.
  109. Selamun ala ibrahim.
  110. Kezalike neczil muhsinin.
  111. İnnehu min ibadinel mu’minin.
  112. Ve beşşernahu bi ishaka nebiyyen mines salihin.
  113. Ve barekna aleyhi ve ala ishak, ve min zurriyyetihima muhsinun ve zalimun li nefsihi mubin.
  114. Ve lekad menenna ala musa ve harun.
  115. Ve necceyna huma ve kavme huma minel kerbil azim.
  116. Ve nasarnahum fe kanu humul galibin.
  117. Ve ateyna humel kitabel mustebin.
  118. Ve hedeyna humes sıratal mustekim.
  119. Ve terekna aleyhima fil ahirin.
  120. Selamun ala musa ve harun.
  121. İnna kezalike neczil muhsinin.
  122. İnne huma min ibadinel mu’minin.
  123. Ve inne ilyase le minel murselin.
  124. İz kale li kavmihi e la tettekun.
  125. Eted’une ba’len ve tezerune ahsenel halikin.
  126. Allahe rabbekum ve rabbe abaikumul evvelin.
  127. Fe kezzebuhu fe inne hum le muhdarun.
  128. İlla ibadallahil muhlasin.
  129. Ve terekna aleyhi fil ahirin.
  130. Selamun ala ilyasin.
  131. İnna kezalike neczil muhsinin.
  132. İnnehu min ibadinel mu’minin.
  133. Ve inne lutan le minel murselin.
  134. İz necceynahu ve ehlehu ecmain.
  135. İlla acuzen fil gabirin.
  136. Summe demmernel aharin.
  137. Ve innekum le temurrune aleyhim musbihin.
  138. Ve bil leyl, e fe la ta’kılun.
  139. Ve inne yunuse le minel murselin.
  140. İz ebeka ilel fulkil meşhun.
  141. Fe saheme fe kane minel mudhadin.
  142. Feltekamehul hutu ve huve mulim.
  143. Fe lev la ennehu kane minel musebbihin.
  144. Le lebise fi batnihi ila yevmi yub’asun.
  145. Fe nebeznahu bil arai ve huve sakim.
  146. Ve enbetna aleyhi şecereten min yaktin.
  147. Ve erselnahu ila mieti elfin ev yezidun.
  148. Fe amenu fe metta’nahum ila hin.
  149. Festeftihim e li rabbikel benatu ve lehumul benun.
  150. Em halaknel melaikete inasen ve hum şahidun.
  151. E la innehum min ifkihim le yekulun.
  152. Veledallahu ve innehum le kazibun.
  153. Astafel benati alel benin.
  154. Ma lekum, keyfe tahkumun.
  155. E fe la tezekkerun.
  156. Em lekum sultanun mubin.
  157. Fe’tu bi kitabikum in kuntum sadikin.
  158. Ve cealu beynehu ve beynel cinneti neseba, ve lekad alimetil cinnetu innehum le muhdarun.
  159. Subhanallahi amma yasifun.
  160. İlla ibadallahil muhlasin.
  161. Fe innekum ve ma ta’budun.
  162. Ma entum aleyhi bi fatinin.
  163. İlla men huve salil cahim.
  164. Ve ma minna illa lehu makamun ma’lum.
  165. Ve inna le nahnus saffun.
  166. Ve inna le nahnul musebbihun.
  167. Ve in kanu le yekulun.
  168. Lev enne indena zikren minel evvelin.
  169. Le kunna ibadallahil muhlasin.
  170. Fe keferu bih, fe sevfe ya’lemun.
  171. Ve lekad sebekat kelimetuna li ibadinel murselin.
  172. İnnehum le humul mensurun.
  173. Ve inne cundena le humul galibun.
  174. Fe tevelle anhum hatta hin.
  175. Ve ebsirhum fe sevfe yubsirun.
  176. E fe bi azabina yesta’cilun.
  177. Fe iza nezele bisahatihim fe sae sabahul munzerin.
  178. Ve tevelle anhum hatta hin.
  179. Ve ebsir fe sevfe yubsirun.
  180. Subhane rabbike rabbil izzeti amma yasifun.
  181. Ve selamun alel murselin.
  182. Vel hamdu lillahi rabbil alemin.

Saffat Suresi Türkçe Dinle

Saffat Suresi’nin Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

  1. Andolsun o kuvvetlere, o saf bağlayıp duranlara.
  2. o haykırıp da sürenlere
  3. ve o yolda (Allah’ın) uyarı(sını) okuyanlara ki,
  4. ilahınız birdir sizin.
  5. Göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbi ve bütün doğuların Rabbidir.
  6. Bakınız Biz o dünya göğünü (yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla donattık.
  7. İtaata yanaşmaz her şeytandan koruduk.
  8. (8-9) Onlar yüce meclisi dinleyemezler. Kovulmak için her taraftan sıkıya (ateşe, mermiye) tutulurlar. Onlara ayrılmaz bir azap vardır.
  9. (8-9) Onlar yüce meclisi dinleyemezler. Kovulmak için her taraftan sıkıya (ateşe, mermiye) tutulurlar. Onlara ayrılmaz bir azap vardır.
  10. Ancak bir çalıp çarpan (olursa), onunda peşine delip geçen bir ateş takılır.
  11. Şimdi sor onlara: “Yaratılışça kendileri mi daha çetin, yoksa Bizim yarattıklarımız mı?” Biz kendilerini cıvık bir çamurdan yarattık.
  12. Fakat sen hayrettesin, onlar ise alay ediyorlar.
  13. Uyarıldıklarında da düşünmüyorlar.
  14. Bir mucize gördükleri zaman da alaya alıyorlar.
  15. Ve diyorlar ki: “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.
  16. Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman mı biz tekrar dirilecek mişiz?
  17. Önceki atalarımız da mı?”
  18. Deki: “Evet! Hem de çok aşağılanmış olarak!”
  19. Çünkü o zorlu bir kumandadan ibarettir ki, hemen gözleri açılıverir.
  20. “Eyvah bizlere! Bu o ceza günüdür.” derler.
  21. İşte bu, o sizin yalan dediğiniz ayırt etme günüdür.
  22. (22-24) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah’tan başka taptıkları şeyleri toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat’a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.
  23. (22-24) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah’tan başka taptıkları şeyleri toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat’a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.
  24. (22-24) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah’tan başka taptıkları şeyleri toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat’a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.
  25. Ne oldu sizlere yardımlaşmıyorsunuz?
  26. Hayır bugün onlar teslim olmuşlardır.
  27. Birbirlerine dönmüş soruşuyorlar:
  28. Siz bize sağdan gelir alaka gösterip dururdunuz (aldatırdınız,) derler.
  29. (Bunlar da): “Hayır, siz inanmamıştınız,
  30. bizim size karşı zorlayacak bir gücümüz de yoktu; fakat siz azmış bir kavimdiniz;
  31. onun için üzerimize Rabbimizin sözü hak oldu. Muhakkak hepimiz tadacağız;
  32. evet biz sizi kışkırttık. Çünkü biz azgındık!”
  33. O halde hepsi o gün azapta ortaktırlar.
  34. İşte Biz suçlulara böyle yaparız.
  35. Çünkü onlar kendilerine: “Allah’tan başka ilah yoktur.” denildiği zaman kafa tutuyorlardı.
  36. Ve “Biz hiç deli bir şair için ilahlarımızı bırakır mıyız?” diyorlardı.
  37. Hayır, o hak ile geldi ve bütün peygamberleri doğruladı.
  38. Elbette siz o acı azabı tadacaksınız.
  39. Bununla beraber başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız.
  40. Ancak Allah’ın ihlasa mazhar kılınmış kulları müstesnadır.
  41. İşte onlar için belli bir rızık vardır.
  42. Meyveler vardır. Onlara daima ikram edilir.
  43. Naim cennetlerinde.
  44. Karşılıklı tahtlar üzerinde.
  45. Akan kaynaktan dolu kadehlerle kendilerine pırlanılır (sunulur).
  46. Bembeyaz, içenler için lezzetli.
  47. Onda ne bir zarar vardır ne de başlarına vurur.
  48. Yanlarında bakışlarını kendilerinden ayırmayan iri gözlü dilberler.
  49. Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurtalar gibidirler.
  50. Derken birbirlerine dönmüş soruşuyorlar.
  51. İçlerinden bir sözcü: “Benim bir arkadaşım vardı.”
  52. Derdi ki: “Sen gerçekten inananlardan mısın?
  53. Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman gerçekten biz cezalanacak mıyız?”
  54. Nasıl bir bakıştırır mısınız (seyretmek ister misiniz)? der.
  55. Derken bakmış, onu cehennemin ta ortasında görmüş.
  56. Vallahi doğrusu sen az daha beni helak edecektin! der.
  57. Rabbimin nimeti olmasaydı ben de buraya celbedilmişlerden olacaktım.
  58. (58-59) Nasılmış bak? Biz ilk ölümümüzden başka ölecek değiliz ve biz azaba uğrayacak da değiliz.
  59. (58-59) Nasılmış bak? Biz ilk ölümümüzden başka ölecek değiliz ve biz azaba uğrayacak da değiliz.
  60. İşte bu, hiç şüphesiz o büyük murat, büyük bir kurtuluştur.
  61. Böyle bir murat için çalışsın çalışan erler.
  62. Nasıl, konmak için bu mu hayırlı yoksa o zakkum ağacı mı?
  63. Biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır.
  64. O bir ağaçtır ki cehennemin dibinde çıkar.
  65. Tomurcukları şeytanların başları gibidir.
  66. Mutlaka onlar ondan yiyeceklerdir; yiyecekler de ondan karınlarını dolduracaklardır.
  67. Sonra onların üzerine kaynar sudan bir haşlamaları vardır.
  68. Sonra da dönüşleri şüphesiz cehennemedir.
  69. Çünkü onlar babalarını sapıklık içinde buldular.
  70. Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar.
  71. Gerçekten onlardan önce eskilerin çoğu sapıklıkta idiler.
  72. Andolsun ki, içlerinden uyarıcı peygamberler de gönderdik,
  73. Sonra da bak o uyarılanların sonu nasıl oldu?
  74. Ancak Allah’ın ihlas ile seçilen kulları başka.
  75. Andolsun ki, Nuh Bize seslenmişti. Biz de gerçekten ne güzel icabet edenleriz!
  76. hem onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
  77. Hem onun neslini sürekli kalanlar kıldık.
  78. Hem de sonradan gelenler içinde namını bıraktık.
  79. Bütün alemler içinde Nuh’a selam!
  80. İşte Biz iyi davrananları böyle mükafatlandırırız.
  81. Çünkü o Bizim mü’min kullarımızdandı.
  82. Sonra da diğerlerini suda boğduk.
  83. Şüphesiz İbrahim de onun kolundandı.
  84. Çünkü Rabbine tertemiz bir kalb ile geldi;
  85. çünkü babasına ve kavmine şöyle dedi: “Siz nelere tapıyorsunuz?
  86. Yalancılık etmek için mi Allah’tan başka ilahlar istiyorsunuz?
  87. Siz alemlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?”
  88. Derken yıldızlara bir göz attı:
  89. Ben hastayım dedi.
  90. O zaman arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler.
  91. Derken bir kurnazlıkta onların ilahlarına vardı da “Buyursanıza, yemez misiniz?” dedi.
  92. (92-93) “Neyiniz var konuşmuyorsunuz?” diyerek yaklaşıp onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
  93. (92-93) “Neyiniz var konuşmuyorsunuz?” diyerek yaklaşıp onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
  94. Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yöneldiler.
  95. A, siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? dedi.
  96. Halbuki sizi ve yaptıklarınızı Allah yarattı.
  97. Haydi, bunun için bir bina yapın ve bunu ateşe atın! dediler.
  98. Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk kendilerini daha alçak (bir duruma) düşürdük.
  99. Bir de dedi ki: “Ben Rabbime gidiyorum, O bana yolunu gösterir.
  100. Rabbim, bana iyilerden (bir evlat) ihsan et!”
  101. Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik.
  102. (Oğlu) yanında koşma çağına gelince: “Yavrum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak ne düşünürsün?” dedi. (Çocuk da): “Babacığım sana ne emrediliyorsa yap! Beni inşaallah sabredenlerden bulacaksın!” dedi.
  103. Ne zaman ki ikisi de bu şekilde (Allah’a) teslim oldular, (İbrahim) onu tuttu şakağına yıktı (şakağı üzerine yatırdı).
  104. Ve ona şöyle seslendik: “Ey İbrahim!
  105. Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin, işte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.”
  106. Şüphesiz ki bu apaçık ve kesin bir imtihandı, dedik.
  107. Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.
  108. Sonradan gelenler içinde kendisine iyi bir nam bıraktık.
  109. Selam İbrahim’e!
  110. İşte iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız.
  111. Çünkü o Bizim mü’min kullarımızdandı.
  112. Bir de onu salihlerden bir peygamber olmak üzere İshak ile müjdeledik.
  113. Hem ona hem İshak’a bereketler verdik, ikisinin neslinden de hem güzel davrananlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.
  114. Andolsun ki, Musa ile Harun’u da minnettar ettik.
  115. Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık,
  116. hem yardım ettik onlara da, galip gelenler onlar oldular.
  117. Hem kendilerine o belli Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik.
  118. Kendilerini doğru yola çıkardık.
  119. Sonrakiler içinde namlarına şunu bıraktık:
  120. Selam Musa ile Harun’a!
  121. İşte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.
  122. Çünkü ikisi de Bizim mü’min kullarımızdandı.
  123. Şüphesiz İlyas da gönderilen peygamberlerdendir.
  124. Kavmine şöyle demişti: “Siz Allah’tan korkmaz mısınız?
  125. O en güzel yaratanı bırakıp da Ba’le mi yalvarıyorsunuz?
  126. Rabbiniz ve önceki atalarınızın Rabbi olan Allah’ı” demişti.
  127. O zaman onu yalanladılar. Şüphesiz ki onlar da (cehenneme atılmak üzere) hazır bulunduruldular.
  128. Allah’ın ihlaslı kulları müstesna.
  129. O’na da sonrakiler içinde şunu bıraktık:
  130. Selam İlyas’a!
  131. İşte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.
  132. Çünkü o Bizim mü’min kutlarımızdandı.
  133. Şüphesiz Lut da gönderilen peygamberlerdendir.
  134. Onu ve bütün ailesini kurtardık;
  135. geride batanlar arasında kalan bir kadın hariç.
  136. Sonra diğerlerini yerle bir ettik.
  137. Ve siz sabahları onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz,
  138. geceleyin de; hala akıl edip düşünmez misiniz?
  139. Şüphesiz Yunus da gönderilen peygamberlerdendir.
  140. Hani bir vakit dolu gemiye kaç(ıp sığın)mıştı,
  141. kur’a çekişmişti de (gemiden) kaydırılanlardan olmuştu.
  142. Derken (denize atıldı ve) kendisini balık yuttu. Pişmandı.
  143. Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı,
  144. muhakkak diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.
  145. Hemen Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık,
  146. Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
  147. Ve onu (Yunus’u) yüz bin insana peygamber olarak gönderdik ve hatta artıyorlardı.
  148. O zaman iman ettiler de onları bir zamana kadar yararlandırdık.
  149. Şimdi sor o seninkilere: “Kızlar Rabbine, oğullar onlara öyle mi?
  150. Yoksa Biz melekleri dişi yaratmışız da onlar şahit mi bulunuyorlarmış?”
  151. Ha!.. Onlar şüphesiz uydurdukları iftiralardan dolayı;
  152. Allah doğurdu, derler. Ve bunlar gerçekten yalancıdırlar.
  153. (Allah) kızları oğullara tercih mi etmiş?
  154. Nah sizlere! Nasıl hükmediyorsunuz?
  155. Hiç mi düşünmezsiniz
  156. Yoksa sizin için açık bir ferman mı var ?
  157. O halde getirin kitabınızı doğru söylüyorsanız?
  158. Bir de Allah ile cinler arasında bir soy bağı uydurdular. Andolsun cinler bilirler ki onlar huzura celbedileceklerdir.
  159. Allah onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzeh ve yücedir.
  160. Fakat Allah’ın ihlas ile seçilen kulları başka.
  161. Çünkü siz ve taptıklarınız,
  162. Allah’a karşı kimseyi baştan çıkaramazsınız,
  163. Cehenneme saldıran kimseden başkasını.
  164. (Melekler): “Bizden her birimizin belli bir makamı vardır.
  165. Elbette biziz o saf saf dizilenler, biziz ;
  166. elbette biziz o tesbih edenler, biziz.” Derler
  167. Ve gerçek (şu ki, daha) önce şöyle diyorlardı:
  168. Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı,
  169. herhalde Allah’ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk.”
  170. Fakat şimdi O’nu inkar ettiler, artık ileride bilecekler.
  171. Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir:
  172. Onlar (var ya), elbette onlar muhakkak muzaffer olacaklardır.
  173. Ve elbette Bizim askerlerimiz mutlaka onlar galip geleceklerdir.
  174. Onun için bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
  175. Gör onları(n akibeti ne olacak! Onlar da) yakında göreceklerdir.
  176. Ve şimdi onlar. Bizim azabımıza uğramakta acele mi ediyorlar?
  177. Fakat (azap) onların sahasına indiği zaman o acı haber verilenlerin sabahı ne fenadır!
  178. Yine sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir;
  179. gör (ne olacak akibetleri. Onlar da) yakında göreceklerdir.
  180. Güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onların isnat ettikleri vasıflardan münezzehtir.
  181. Selam tüm peygamberlere!
  182. Ve hamd alemlerin Rabbi Allah’a!
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir