Peygamberimizin Devesinin Çöktüğü Yer

İçerik

Peygamberimizin Devesinin Çöktüğü Yer

Mescid-i Nebevi’nin etrafı genişletilmeden önce fotoğrafta görünmekte olan daire içindeki kubbeli yer Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in devesinin çökmüş olduğu yer, yani Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri’nin evi. Osmanlı döneminde bu yer korunmaya alınmıştı fakat son genişletme çalışmalarından sonra bu ev sadece resimlerde kaldı.

Peygamberimizin Devesinin Çökmesi

Medineli bütün mü’minler, Allah Rasulü’nü misafir etme arzusu içinde idiler. Herkes O’nu evine götürüp ağırlamaya can atıyor ve bu hususta birbirleriyle tartışıp duruyorlardı. Bunun üzerine Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem-, devesi Kasva’yı kastederek:

“-Hayvanı serbest bırakın, yolundan çekilin; o me’murdur (nerede çökeceği kendisine bildirilmiştir)!” buyurdu. (İbn-i Hişam, II, 112-113)

Zira, ancak bu şekilde hiç kimsenin gönlü kırılmadan Rasulullah’ı kimin misafir edeceği meselesi halledilmiş olacaktı. Nitekim mübarek deve, bir iki yerde çöküp kalktıktan sonra Halid bin Zeyd -radıyallahu anh-’ın, yani Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri’nin evinin önündeki arsaya çöktü. Bahtlı sahabi Ebu Eyyub Hazretleri’nin gönlünü tarifsiz bir sürur kapladı. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i:

“–Buyrunuz ey Allah’ın Rasulü! Hanemizi şereflendiriniz!” diyerek evine davet etti.

Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Ebu Eyyub -radıyallahu anh-’ın evine doğru gelirken, Neccaroğulları’nın küçücük kızları deflerle karşısına çıkıp:

“Neccaroğulları’nın kızlarıyız biz! Hazret-i Muhammed’in hısımları olmak, O’nunla komşu olmak ne saadet, ne büyük bir şereftir!” diyerek neşideler okuyorlardı.

Gönüller sultanı Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-, onlara: “-Söyleyin bakalım, beni seviyor musunuz?” diye soruyordu. Onlar da:

“-Evet ya Rasulallah, Sen’i çok seviyoruz!” diyorlardı.

Onların neş’e ve sevinçleriyle mesrur olan alemlerin Efendisi -sallallahu aleyhi ve sellem- de:

“-Allah biliyor ya, vallahi, ben de sizleri seviyorum! Vallahi, ben de sizleri seviyorum! Vallahi, ben de sizleri seviyorum!” buyuruyordu. (İbn-i Mace, Nikah, 21; Diyarbekri, I, 341)

Yorum gönder